Meme'ler dünyayı kasıp kavuruyor ama işletmeler bunu görmezden geliyor. Bunun en önemli nedeni meme'lerin değişme hızına işletmelerin ayak uyduramaması.
İnternet meme’lerinin çıkışı internet çağının internetten sonraki en büyük sosyal olayı bence. Bu yüzden hayatımızda çoktan yer edinmiş meme’leri anlamak, yeni jenerasyonla daha sağlam iletişim kurabilmek için önemli.
Peki meme nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır? Bu yazımda iş dünyasından en başarılı örnekleriyle meme'leri anlattım.
Okuyucuya Not:
Bu yazıdan edineceğiniz bilgilerin önemli bir kısmı belli bir hedef kitle göz önünde bulundurularak yazılmıştır. Bu yazıda bahsettiklerimin hiçbiri kesin doğru değildir ve bu yönde bir içerik faaliyetinin başarısı tamamen sizin kitlenizi ne kadar iyi tanıdığınıza ve bu içeriği üreten kişi ya da kişilere bağlıdır.
Bu yazının içinde sıkça Türkçe’de karşılığı olmayan yabancı kelime bulacaksınız. Elbette bazılarının Türkçe'de karşılığını bulmak mümkün fakat anlamlarını korumalarını istediğim için İngilizce olarak kullanacağım. Bu yüzden önce hemen aşağıdaki tanımlara bakmanızda yarar var.
Relate olmak/etmek: Benzer tecrübeler yaşamış olmak, kendisiyle ilişki kurabilmek.
Relatable İçerik: İnsanın kendisiyle bağdaştırabildiği içerik türleri
Inside joke: Üçüncü kişi ya da gruplara bir şey ifade etmeyen şaka ya da espri
Meme: Mim diye okunur, hızlı yayılan kültürel bir internet konseptidir.
Hype: Gaza gelmek, bir konuda coşkulu ve istekli olmak.
Meme Nedir?
Meme’ler için benim tanımım şu şekilde:
“Meme’ler internet toplulukları arasındaki inside joke’lardır.”
Patrick Davison ise internet meme’lerini şöyle tanımlıyor:
İnternet meme’leri genellikle bir şakayı içeren ve online yayılımla nüfuz eden kültür parçalarıdır.
Meme'in kesin bir tanımı yoktur çünkü çok farklı şekillerde kullanılabilir. Çoğu zaman bir şey ifade etmez ve bazen komik bile değildir. Her şeye adapte edilebilir, absürttür ve çok fazla ironi içerir. Meme'ler bazen bir ekran görüntüsü olabilir, bazen bir kelime hatta sadece bir harf.
Meme’lerin Kısa Tarihi
Her şey Richard Dawkins “Gen Bencildir” kitabında “meem” diye bir kelime uydurmasıyla başladı. Dawkins, terimi fikirlerin jenerasyonlar boyu nasıl yayıldığını ve değiştiğini ölçmek için kullanıyordu.
90’larda yayılmaya başlayan meme’ler e-postayla gönderiliyor, forumlarda paylaşılıyor hatta çıktıları alınıyordu. 2000’lerde sosyal mecraların artmasıyla birlikte iyice popüler hale geldi. 2005’de Youtube’un kurulmasıyla video formatına dönüştüler. Rickrolling ve Harlem Shake gibi o yıllarda dünyayı kasıp kavuran bu meme’ler herkesin çok hoşuna gitmişti. Hatta Harlam Shake Türkiye’de de popüler olmuştu ve kimse neden diye düşünmeden güle eğlene video çekmişti. Twitter ve Facebook gibi sosyal medyalar ortaya çıkınca GIF gibi başka çeşitli multimedya araçları da meme yapmak için kullanıldı. Bugün Whatsapp ya da Telegram'dan gönderdiğiniz sticker'lar bile meme kabul edilebilir.
"Bir genin fiziksel özelliklere olan etkisi, bir meme’in bir fikre olan etkisi gibidir."
Reddit, 9gag, 4chan, Tumblr, Twitter, Instagram ve Facebook her türlü sosyal medya sitesi meme'lerin paylaşılması için bir alan.
Bu mecralarda meme'lerin popülerleşmesine ön ayak olan bazı meme'ler aşağıdakilerdir. Bu meme'ler genelde bir duygu halini temsil ediyordu. Yerlerini başkalarına bıraktılar ve artık çoğunlukla kullanımda değiller.
İnsanlar Neden Seviyor?
Hayatın sürrealliğine karşı bir savunma sağlıyor
Kolay tüketilebiliyor
Kolay üretilebiliyor
İnsanların sevdikleri şeylerle ilgili
Yalnızlık hissini azaltıyor
Bilgili/akıllı hissettiriyor
Sosyalleştiriyor
Hayatın sürrealliğine karşı bir savunma sağlıyor, ve bu madde en önemlisi. Gençlerin meme'leri sevmesinin temel sebebi dünyamızda gerçekleşen sürreal ve depresif olaylara karşı toplumsal bir savunma mekanizması olarak gelişmiş olması.
Kolay tüketilebiliyor, çünkü internete ve sosyal medyaya erişim çok kolay. Bu elbette sosyal medyadan çıkamamanıza da sebep olabiliyor.
Kolay üretilebiliyor, çünkü meme'leri herkes yapabilir. Photoshop kullanmayı bilmiyor musun Paint kullan. Paint'te mi yok, internette bunun için araçlar mevcut. O da mı yok, sadece yazıyla bile yapabilirsin.
İnsanların sevdikleri şeylerle ilgili, çünkü insanlar meme'leri kendi hayatlarına uyarlıyor. Örneğin şaşkınlık ifade eden bir meme'i çok sevdiği bir dizideki şaşkınlık anındaki sahneyle birleştirerek anlam katabilir. Ya da tam tersi favori çizgi romanındaki karakteri iki yüzlülüğü ifade eden bir meme haline getirebilir.
Yalnızlık hissini azaltıyor, çünkü insanlarla paylaşımı çok kolay ve ortak bir paydada buluşulduğunu hissettiriyor, meme'ler bazen bir duygudurumu ifade ettiğinden binlerce insanın da aynı anda bu duyguyu hissettiğini görmek yalnızlık hissini azaltıyor. Aynı zamanda bazı meme'ler "relatable" olma özelliğine sahiptir.
Bilgili/akıllı hissettiriyor, çünkü bazı meme'ler öyle göndermeler içeriyor ki anlamak için belli bir bilgi ya da kültür geçmişi gerekebiliyor.
Sosyalleştiriyor, çünkü meme'leri arkadaşlarımıza gönderiyor, sosyal medya profillerimizde paylaşıyoruz.
Meme'leri Pazarlamada Kullanmak
Buraya tıklayarak ulaşılabilecek “The Boys” isimli diziden alınan video, meme’lerin günümüz pazarlamasındaki yerini gösteriyor. Dizi fantastik bir evrende geçiyor ve videodaki konu; süper kahramanların halkla ilişkiler faaliyetlerinin nasıl yürütülmesi gerektiği.
“Duygular satar, öfke satar. Senin fanların var, benimse askerlerim!”
Meme'lerin pazarlama iletişimi için kullanılması tartışmalı bir konudur. Gerilla pazarlama ve viral pazarlama yapmak için kullanıldıklarına sık sık rastlanır fakat anlaşılması ve uygulanması zor olduğundan sağladığı fayda alınan riske bazen değmez. Kimi pazarlamacılara göre meme'ler marka algısını ve güvenilirliği olumsuz etkiler.
Günümüzde "Memetic Marketing" denilen kavrama sık sık rastlamaktayız. İnternet meme'leri üretmenin ucuz olması ve markanızı trendlere uyumlu göstermesi nedeniyle markanıza çekicilik katabilir. Eğer yaratıcı/kreatif bir markaysanız, hedef kitleniz gençlerse, marka kişiliğiniz espritüel ya da kışkırtıcıysa meme'lerden faydalanabilirsiniz.
Türkiye'de meme'lere olan ilgi trendi aşağıdaki şekilde ve giderek arttığı görülüyor.
Dünya'da ise ilginin son yıllarda düştüğü görülüyor, bunun muhtemel nedeni insanların bu tür içerikleri sosyal medya hesaplarında zaten takip ettiklerinden eskisi kadar aratmıyor olması olabilir.
Meme'leri pazarlama stratejinize dahil edecekseniz almanız gereken en önemli karar bunu kendi kanallarınız ile mi yoksa popüler sayfalar üzerinden mi yapmanız gerektiği. En akıllıcası bu konuda uzman partnerler edinmek ve hedef kitlenize uygun takipçilere sahip influencer ya da sayfalarla çalışmak olacaktır.
Aşağıda başka bir kanalı kullanarak yapabileceğiniz bir meme örneği var. Bu bir reklam olmayabilir fakat kesinlikle Osram'ın uzaktan kumandalı ampulunu tanıtmak için etkili bir yöntem.
Eğer markanızı temsil edecek meme'ler üretmek istiyorsanız çözdüğünüz sorunlara odaklanmanızı tavsiye ederim. Müşterilerinizin sahip olduğu sorunları abartılı, ironik ya da alaycı bir şekilde temsil eden görseller bularak viral olabilecek ürün tanıtımları yapabilirsiniz. Elbette bu meme'lerde direkt olarak ürününüzü ya da marka unsurlarınızı kullanmanızı tavsiye etmem.
Meme'lerin iki ucu keskin bıçak olduklarını ve bazen çok hızlı ters tepebileceğini not etmekte fayda var. İçeriklerinizde kullanmak istiyorsanız bundan gerçekten anlayan insanlarla çalışmak durumundasınız. İşte meme'lerin bazı özellikleri:
Çok hızlı ölürler
Meta olmazlar
Alternatifleri vardır
Çok aşamalı olabilirler
Sembolizm içerebilirler
Bir anlam içermeyebilirler
Çok hızlı dağılabilirler
Raporlanabilir değildir!
1- Meme’ler çok hızlı ölür
Meme’ler kendini sürekli yenileyen ve yayılan bir yapıya sahiplerdir. İşletmelerin ayak uyduramaması da bu yüzdendir, planlı bir çalışmayla yapılamaz, bazen günlük ya da anlık olarak var olurlar. Meme'ler, politikacılar tarafından ya da popüler kültür bağlamında kullanıldığında öldüğü varsayılır. (Herkes için değil)
2- Meta olmazlar
Memer'lar genelde işletmelerin kendilerine pay çıkarmak istediklerinin farkındadır, geçmişte meme yapmaya çalıştıkları için (başarısız olduklarından) alaya alınan işletmeler olmuştu. Bu yüzden “Silence Brand” gibi meme’ler ortaya çıktı. Meme’lerin metalaştırılması hoş karşılanmaz ve internet topluluklarının kılıcı keskindir.
Öte yandan elbette meme'lerin sıkı takipçisi olmayan insanlar (insanların büyük oranı) bu paylaşımları espri gibi düşünür ve meta gibi görmezler. Bu da ya komik bulmalarına ya da tepki göstermelerine neden olur.
Aşağıdaki örnekte Facebook kullanan annesinin 10 sene geriden geldiğiyle ilgili bir meme yapmaya çalışan Twitter kullanıcı aslında kendisinin de 5 sene geriden gelen bir meme yaptığının farkında değildir. Bu kullanıcı siz olmayın!
Elbette tepki alırsanız ne zaman vazgeçmeniz gerektiğini bilmeniz lazım. Hemen bir özür tweet'i atma kararı alabilir ya da McDonalds gibi kitlenizin anlayacağı dilde akıllıca dönüş yapabilirsiniz.
3- Alternatifleri vardır
Bazı meme’ler öldüklerinde alternatifleri ortaya çıkar. Hatta bazı meme’ler başka meme’lerin içinde var olmaya devam ederler.
4- Çok aşamalı olabilirler
Meme’ler bazen geçmişteki meme’lerin toplamından çok aşamalı bir hale dönüşür ve içerisinde belki onlarca meme’i barındırabilirler. Bu da bu “inside joke”un dışında kalmış kişilerin anlamasını neredeyse imkansız hale getirir. Bu durum yanlış anlaşılmalara sebep olabilir.
5- Sembolizm içerebilirler
Geçmişte Avrupa’da ofansif olduğu gerekçesiyle yasaklanan meme’ler oldu. Bazı meme’ler politik ya da tarihi sembolizmler içerebilir ve bunu açıkça belli etmeyebilir. Tabi her sembolizm kötü değildir, bazı meme'ler iyilik adına sembolizm içerebilir. Örneğin "Wholesome memes" gibi kategoriler vardır. "Pozitif Meme" olarak çevirebileceğimiz bu meme türleri insanları iyi hissettirmeye odaklanır ve sevdiklerinize gönderebileceğiniz içeriklerdir.
6- Bir anlam içermeyebilirler
Bazı meme'ler hiçbir anlam taşımaz ve spesifik bir espri içermez, fakat yine de insanları güldürebilir ve çok hızlı yayılabilirler. İlk tanımımda belirttiğim gibi bu meme'ler bir "inside joke" içerebilir, bu durumda yayılmasının nedeni insanların yüklediği anlamdır. Anlamsız olması kendi içinde bir anlam taşıyabilir.
7- Çok hızlı dağılabilirler
Meme'ler organik olarak çok hızlı dağılabilirler ve hiçbir harcama yapmadan yüz binlerce kişiye ulaşmanızı sağlayabilirler. Üstelik bu dağılım platformlar arası gerçekleşir. Birçok meme ilk kez Reddit ya da 4chan gibi yabancı tartışma forumlarında ortaya çıkar, daha sonra Twitter ya da Tumblr gibi mikroblog sitelerinde paylaşılır ve üzerine yorumlar katılarak büyür. Buradan Instagram ve Facebook gibi sosyal medya zincirindeki daha alçak kademelere düşer.
8- Raporlanabilir değildir
İş dünyası yapacakları hamleleri bir mantığa oturtmak ister. Eğer risk alır ve başarısız olursanız kovulur ya da ezilirsiniz. Eğer excel sheetleriyle gelir ve başarısız olursanız bu sizin suçunuz değil, sayıların suçudur. Meme'ler sonuçları öngörülebilir şeyler değildir ve başarısız olma ihtimali çok yüksektir. Elbette ne kadar etkileşim aldığını rapoylayabilirsiniz ama bu etkileşimin değişimini sayılarla ölçemezsiniz. "Pazarlamada neden meme kullanmalıyız?" sorusunun ne yazık ki mantıklı bir cevabı yoktur ama pazarlamada mantıklı kararlar alırsanız asla öne çıkamazsınız.
Başarılı Örnekler
Mesajınızı iletirken doğrudan içerikten bahsetmek yerine içeriğinizle zaten ilgilenen insanları hedef alabilir ve sadece onların anlayacağı şekilde içerik üretebilirsiniz. Bu içerik stratejisi "mantıklı" düşündüğümüzde daha az etkileşim sağlaması gerekir değil mi? Fakat az önce "Meme'lerin raporlanabilir olmaması" kısmında bahsettiğim gibi pazarlamada mantıkla çalışmak tahmin edilebilir olanı yapmak anlamına gelir. Öne geçmek için tahmin edilemeyeni yapmak durumundasınız. "Herkesin anlayamayacağı" içerik merak yaratır, daha çok paylaşılır ve daha çok ilgi toplar.
Ogilvy UK'in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, tüketici davranışlarında uzman Rory Sutherland şunu söylüyor:
İrrasyonel insanlar, rasyonel insanlardan daha güçlüdür, çünkü oluşturdukları tehdit çok daha ikna edicidir.
Netflix meme'leri en etkili kullanan işletmelerden biri. Netflix Twitter'ı adeta bir "Meme Account" gibi kullanıyor.
Bu stratejiyi sadece Netflix'de kullanmıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal mesafeyi korumakla ilgili iletişim kurarken -teknik olarak kendi yarattığı- bir meme'den faydalandı. Sonuçları karşılaştırmak için etkileşim sayılarına bakabilirsiniz.
Son zamanlarda gündeme gelen en büyük olay ise kesinlikle KFC'nin hamlesiydi. KFC McDonalds ve Burger King'i sopayla kovalayan doge ile yüz binlerce etkileşim topladı. İçerik şaka olabilir fakat sayılar kesinlikle şaka değil.
Godzilla vs Kong herkesin sinemalarda izlemek isteyeceği bir film ve bu sene aşıların dağıtılmasının başlamasıyla birlikte muazzam bir pazarlama kampanyası başlatıldı. İnsanlar o kadar "hype" ki (Yazının başındaki terimler kısmına bakın) aşı olamasalar bile bu film için sinemaya gideceklerini söylüyorlar. Elbette bu hype'dan diğer markalar da faydalanıyor.
Bazı pazarlar rakiplerinizle etkileşime geçmekten korkmamanızı gerektiriyor. Hatta bazı pazarlarda işletmeler kendi sitelerinde kendilerini rakipleriyle karşılaştırabiliyor. Bu şeffaflık hem tüketiciye güven veriyor, hem de markaya karşı bağlılık oluşturuyor.
Meme'ler genel olarak gençlere hitap ettiğinden yaşça büyük kişilerden tepki alabiliyor. KFC'nin yayınladığı bu görseli Pazarlamasyon'un paylaşması üzerine gelen bir tepki şöyle:
Bu kültürden uzak biri elbette burdaki alayı ve ironiyi anlamakta güçlük çekecektir. Bu yüzden içerik stratejinizi belirlerken meme'leri kullanıp kullanmayacağınıza karar vermenizin temeli kitlenizi ne kadar iyi tanıdığınızda yatıyor.
Bir sorumluluk reddi olarak da şu meme'i paylaşmak istiyorum.
Buraya kadar okudun mu? Wow, teşekkürler.
Eğer bu yazıyı yararlı bulduysan e-posta bültenime abone olabilir
ya da
Destek olmak istersen Twitter'dan ya da Linkedin'den bu içerikle ilgili oluşturduğum tanıtıcı gönderiye sevgi gösterebilirsin. <3
Comments